Voltron Sadece Bir Savaş Robotu mu ?

Soldaki görseli, bu yazımızda bilerek kullandık. Bunun sebebi, biz çizgi filmlerde aksiyonu yaşarken, aslında bu çizim ve animasyonları yapan arkadaşların ciddi anlamda bir mühendislik emeği verdiğini ve -belki- ilerleyen yıllarda bu robot familyasının üretilebilirliğinin söz konusu olması durumunda, bu vizyonu, çizgi filmleri izleyecek olan nesillere aktarma çabası olduğunu göstermek istedik. Aslında olay: “Siz yeni nesile ne kadar hayalgücü pompalarsanız onlarda o kadar meraklı olacaktır” dı. Amaç buydu ve BAŞARDILAR.

Hiç düşündünüz mü ? bir dönemin modası olan çizgi filmler, sinema filmleri ve dizi filmler neden tekrar eder ? O günlerde (85 – 90 yılları arasında), He-Man, Voltron, sonra Voltron II (kara, deniz ve hava ünitelerinin birleşiminden oluşan voltron serisi) Daha sonra Laserion (bu garibimin çok hakkı yendi, onuda sonra konuşacağız), daha sonra batıda yaratılan Transformers serisi ve Japonya’da Juohmaru anime serileri, neden çok tuttu ? Bugün bu bahsi geçen çizgi filmlerin yeniden çekimleri sözkonusu olmakla birlikte, bir çok farklı filme de ilhâm kaynağı olmaktalar ? Bunun nedenlerine dair, gelin bir kaç söz edelim.

Eğer yakın zamanda, bir nostalji yaşamak için Netflix‘te denk gelip, Voltron yada He-Man açtıysanız, size tek bir soru sormak isterim ? Bu karakterlerin, o bölümdeki görevleri başarmak adına bir an olsun kararsız yada korkak davrandığını gördünüz mü ? Bu tip yayınlarda asıl amaç, çocuğun doğasını, hemen vazgeçen, kolaya kaçan, korkak bir insandan ziyade, cesur, gözüpek ve idealist bir şekilde etkilemektir. Tamam birazda, markaya ait oyuncak satışlarını artırmak istiyorlar o ayrı mesele ancak, karakterlerin her biri, çocuklarımız için bir rol model olacak kadar cesurlar.

He-Man abimizin, bir kılıcı sırtından çıkarıp “Gölgelerin Gücü Adına” bağırıp çağırdıktan sonra yaşadığı o ciddi karakter dönüşümüne ne demeli. Diğer taraftan çizgi filmin eski versiyonunun neredeyse her dakikasının bir din propagandası olduğunu, kılıcın ve He-Man’in giydiği kıyafetteki haçın, hristiyanlıkta önemli bir mezhebe ait sembol olduğunu, bugün neredeyse bilmeyen yok gibi.

Bir çok yaşıtım arkadaş (42’yim bu arada), yanda görselini görünce hatırlayacaktır, 2×2 m büyüklüğünde ringlerde, 35 cm boyundaki robotların, bilgisayarlar yardımı ile dövüştürülerek düzenlenen müsabakaların yapıldığı Plawres Sanshiro adlı çizgi filmi, daha doğrusu anime seriyi, sizi bilmem ben unutamadım. Eğer bugün sibernetik bilimine mühendis ve teknik personel yetişmesine faydası olmadıysa gelin tekrar konuşalım.

Yani kısaca demem o ki, yumuşak güç unsurlarını, bir kaç sene sonrası için neye kanalize edeceksek, hedef kitlemize, o yönde bir medya içeriği sunumu söz konusu. Nesil, gym salonlarından çıkmasın, He-man gibi kaslı taslı olsun, günü kurtarsın istiyorsak He-man’i gösteriyoruz, mühendis mimar olsun istiyorsak, ona göre içerikler gösteriyoruz. Daha doğrusu gösteriyor muyuz ?